Mescit

Mescitlerin varlığı Müslümanların birliğinin teminatıdır.

İslam medeniyetinde önemli bir yere sahip olan vakıf kültürü, birlik ve beraberliğin sembolü camilerin inşası ve yaşatılmasında bugüne kadar öncü olmuş, bu durum Selçuklu ve Osmanlı döneminde zirve noktaya ulaşmıştır. Günümüzde vakıf geleneğinin sağlam bir halkasını teşkil eden Türkiye Diyanet Vakfı da kurulduğu günden bu yana yurt içinde ve yurt dışında yaptırdığı camilerle bu geleneği sürdürmüştür.

Sevgili Peygamberimiz cami ve mescit yapılmasına ayrı bir önem vermiştir. Resul-i Ekrem (s.a.s), “Her kim ki Allah için bir mescit bina ederse, Allah ona Cennet’te bu mescidin benzeri bir köşk bina eder” buyurarak cami ve mescit yapılmasını teşvik etmiştir.

İnsanların Rablerine yöneldikleri, kalplerin huzura erdiği mekânlar olan cami ve mescitler, manevi bir ihtiyaç olan ibadetlerimizi yerine getirdiğimiz ve sevap bakımından üstün payeler elde ettiğimiz mekânlardır.

Toplumu birleştiren, zengin fakir, çocuk yaşlı, işçi memur ayırımı yapmadan herkesin aynı mekânda saf tuttuğu yer olan cami ve mescitlerimiz, daima ibadetin ve ilmin merkezi olmuştur.

Cami ve mescitler birlik ve beraberliğin tesis edildiği yerlerdir.

Vakfımız dünyanın dört bir yanında mazlum ve mağdurların gıda, barınma, eğitim gibi ihtiyaçlarını karşılarken cami ve mescit gibi ibadethaneler de inşa ederek toplumların dini hayatını desteklemektedir.

Gerçekleştirdiğimiz her projede olduğu gibi en büyük destekçimiz vefakar milletimiz olmuştur. Mescit projemiz kapsamında da siz değerli hayırseverlerimizin destekleriyle gittikleri her yerde İslam medeniyetinin bir göstergesi olan cami ve mescit inşa eden ecdadımızın mirasını yaşatacak mazlum coğrafyalara bilgi, hikmet, ilim ve ahlak mekanı, birliğin ve beraberliğin sembolü mescitler inşa edeceğiz.

Yapacağınız bağışlarla bu hayra destek olabilirsiniz.